Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Lideri Mithat Sancar, HDP Ağrı 4’üncü Olağan Vilayet Kongresi’ne katıldı. HDP milletvekilleri Abdullah Koç, Dilan Dirayet Taşdemir ve HDP eski milletvekili Sırrı Sakık, Sema Yüce’nin annesi Zennure Yüce’nin yanı sıra birçok yurttaşın katıldığı kongrede konuşan Sancar, gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
‘ÇÖZÜMÜ BİZ GETİRECEĞİZ’
Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, İktidarın yürüttüğü politikalar nedeniyle Ağrı’da hayvancılığın ve tarımın bitme noktasına geldiğini belirten Sancar, “Şeker pancarını özelleştirerek, kotalarla bitirme noktasına getirdiler. Hayvancılık güvenlik siyasetleri başta olmak üzere çeşitli yollarla sona erdirilmiş durumda. Geriye ne kalıyor? Agiri halkı geçimini ne ile sağlayacak? Agiri yoksulluğa mahkum ediliyor. Agiri cezalandırılıyor. Agiri, Colemerg, Şırnex, Wan üzere öteki kentlerimiz üzere Kürt sıkıntısında inkarcı asimilasyoncu sömürü siyasetler nedeniyle fakirleştiriliyor, yoksunlaştırılıyor. Biz bunun farkındayız. Tahlilin de ne olduğunu biliyoruz, tahlili de bizler getireceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.
‘HALKIN İRADESİNİ GASP ETTİLER’
Sancar şöyle devam etti: “Agiri halkının iradesi biliyorsunuz lokal seçimlerde gasp edilmişti. Daha sonra çeşitli oyunlarla belediyeyi ele geçirdiler fakat o üç yıl boyunca yapılan hizmetler gelecekte nasıl bir hayat kuracağımızın da göstergesidir. Hepsini tek tek sayabilirim. Burada o devirde Agiri Belediyesi Eş Başkanlığı yapan dostlarım, yoldaşlarım, belediye meclisi üyeleri ve halkımız büyük emek sarf etti. Hepsine bu emeklerinden ötürü bir defa daha teşekkürlerimi sunuyorum. Me digot Agirî ya me ye. Dê wisa bimîne, bila herkes vê baş bizanibe. Her vakit söylüyoruz, Türkiye güç bir dönemeçten geçiyor. Geçen yıldan beri tekrar tekrar vurguluyoruz. Bu yıl final yılıdır. 2023’ün en geç Haziran ayında seçimler yapılacak ve bu seçimler Türkiye tarihinin en kıymetli seçimi olacak. Biz de bunun farkındayız. Evet, seçimler siyasal uğraşın kıymetli bir modülüdür. Ancak toplumsal çabayı görmeden yalnızca seçimlere bakarak muvaffakiyete ulaşabileceğimizi elbette düşünmüyoruz. Lakin bu seçimler farklı, bu seçimler hakikaten de toplumsal gayret ile siyasal uğraşın en sıkı bir biçimde iç içe geçtiği bir dönemeçti. O nedenle her gün seçimleri konuşuyoruz.”
TAKSİM PATLAMASI
“Bu iktidar seçimlere giderken pek çok hareket yapacak” diyen Sancar sözlerine şöyle devam etti: “Bizler bunu aylardır lisana getiriyoruz. Kaos planları da yapacaklardır. En azından bu iktidarın içindeki muhakkak odaklar, devletin içindeki muhakkak güçler kaos planlarıyla seçim sürecini ve siyaseti de dizayn etmeyi de kesinlikle planlıyorlardır. Bunları kesinlikle her seferinde bilmemiz ve görmemiz, yolumuzu yürürken buna önlem almamız gerekiyor. Taksim’de geçen hafta bir bombalı atak gerçekleşti. Evet orada yırtıcı bir katliam yaşandı. 6 insanımız hayatını kaybetti, 81 insanımız yaralandı. 6’sının tedavisi devam ediyor. Öncelikle orada hayatını kaybeden bütün insanlara Allah’tan rahmet diliyorum, ailelerine halkımıza, başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Yaralıların da bir an evvel sıhhatlerine kavuşmasını diliyoruz. Bu çeşit olaylara yönelik halimiz nettir, ikirciksizdir. Bizler bu saldırıyı ‘vahşet’ olarak tanımlıyoruz, insanlığa karşı cürüm olarak görüyoruz. Her vakit da tavrımız bu türlü olmuştur, artık de böyledir, gelecekte de bu türlü olacaktır.”
Sancar, İstiklal Caddesi’ndeki patlama için sözlerine şöyle devam etti: “Bu katliamdan kim yarar umuyorsa ona karşı uğraşta odunsuz olacağız. Patlama olduğu andan itibaren bu iktidarın yaptıklarını hepimiz görüyoruz. Evvel karartma uyguladılar, sansürü devreye soktular. İnternette bant daraltma formülüyle gerçeğin halka ulaşmasını engellemeye çalıştılar. Neden neyi gizlemeye çalışıyorsunuz. Birinci anda patlamanın sebebi bilinmiyorken, gizlemeye çalıştılar. Sonra da ortalığı bulandırmak için daima yeni senaryolar ortaya attılar. Biz bu yolu de tanıyoruz. Bütün bu yapılanlar suçluluk telaşının birer kanıtıdır. Evet, en başta İçişleri Bakanı demeyeceğim, hata işleri bakanının ortalığı bulandırma eforu, bir cürümlünün telaşı bir hesap verme paniğinin yansımasıdır. Neden bu kadar karanlık yaratıyorsun? neden bu kadar çarpıtma prosedürüne başvuruyorsunuz? Zira halklar da görüyor, Türkiye toplumu görüyor, burada karanlık hesaplar var. Bu hesaplar, bu iktidarın içindeki güçlerle temaslıdır. Biz bu yabanî taarruzun kimler tarafından gerçekleştirildiğinin araştırılmasında ısrarcı ve takipçisi olacağız.”
‘KARA PROPAGANDAYA KİMSEYİ İNANDIRAMIYORLAR’
Sancar şöyle devam etti: “HDP’de suçlama kampanyası başlattılar, kara propaganda başını aldı gidiyor. Lakin buna kimseyi inandıramıyorlar. Zira daima palavra üzerine palavra söylüyorlar. Bizler bu ülkede bu karanlık oyunların hangi merkezlerde ve kimler eliyle gerçekleştirildiğini Suruç’tan, Diyarbakır mitingimize yapılan akınlardan Ankara Gar Katliamı’ndan Reyhanlı’dan biliyoruz. Örnekler çoktur, bunun temelinde yatan siyasetler da aşikardır. Bu iktidar savaş siyasetleriyle, hem Kürt sıkıntısında çözümsüzlüğü derinleştiriyor, hem de başta Suriye olmak üzere bölgede kaosu derinleştiriyor. İdlip’te, Efrin’de neler olduğunu, neler planlandığını, neler yapıldığını hepimiz görüyoruz. İşte bu savaş siyasetleri, bu ülkeye acıyı yaşatmaktan öbür bir sonuç doğurmuyor. Canlarımız gidiyor, kaynaklarımız buraya yatırılarak heba ediliyor.” (HABER MERKEZİ)
