CHP kamuoyu araştırmacısı Murat Gezici’den muhalefeti kızdıracak açıklamalar
Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların üzerinden 25 gün geçti.
Afetten etkilenen 11 ilde yaraların sarılması için büyük çaba sarf ediliyor.
Tüm devlet kurumları afetin olduğu ilk andan itibaren bölgede çalışmalarını sürdürüyor.
Yurdun dört bir yanında gönüllü vatandaşların da desteğiyle barınmadan gıdaya kadar tüm ihtiyaçlar karşılanıyor.
Bakanlar, sivil toplum kuruluşları, Mehmetçikler sahada görev alarak çalışmaları koordine ediyor.
Bu süreçte ortaya çıkan birlik ve beraberlik görüntüleri yüzleri güldürürken, muhalefet kanadından provokatif söylemler sürüyor.
Çalışma ve birlikteliği gölgede bırakmak isteyen siyasi başkanlar, sosyal medyada ve basın açıklamalarında sık sık açıklamalarda bulunuyor.
CHP kanadını rahatsız eden açıklamalar
Geçtiğimiz günlerde CNN Türk’te canlı yayına çıkan CHP’li kanaat araştırmacısı Murat Gezici açıklamalarda bulundu.
Gezici, yaptığı açıklamalarda bu dönemde hükümete yöneltilen eleştirilerin Türk Devleti düşmanlığına dönüştüğünü belirtti.
Yapılan açıklamalar sosyal medyada gündem olurken CHP kesiminden tepkiler aldı.
“Duygusal manipülasyonu yoğun yaşadık”
Gezgin şu sözleri kullandı:
Son dönemde Türkiye’de beyin sarsıntısı ile ilgili yoğun bir duygusal manipülasyon yaşadığımız bir gerçek. İktidar muhalefeti husumetin ötesine geçerek Türk Devleti düşmanlığına dönüştü. Devletsizlik algısı kurularak ayrı bir yapı oluşturulmak istenmiştir.
Depremin ardından 8. saatte mikrofonu alıp vatandaşlara doğrulttu, ‘Çadırınız geldi mi?’, ‘Yemek geldi mi?’ Sorunun çok gerçek ve iyi niyetli olmadığını tahmin ediyorum.
“Kanal İstanbul’un önemini anladık”
Afet bölgesindeki çalışmalarından bahseden Gezisi, sözlerini şöyle sürdürdü:
Fuat Oktay eski bir AFAD’ın başında görev yapan deneyimli bir kişi, Hulusi Akar eski bir Genelkurmay Başkanı, Süleyman Soylu deneyimli bir İçişleri Bakanı ve Murat Kurum da deprem felaketiyle mücadele etmiş çok deneyimli bir kişidir. Bu isimlerin hepsi sahadaydı. Bence harika bir iş çıkardılar.
Kanal İstanbul’un ne kadar değerli bir proje olduğunu bir kez daha kamuoyunun gündemine taşımamız gerekiyor. Yeni bir rezerv alanı oluşturarak, konut alanı açarak kentsel dönüşümü dolaylı olarak gerçekleştirebilirsiniz. 2.5 milyon İstanbulluyu o bölgeye yeni binalara götürebilirsiniz.